| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| kayyum: | administrator, curator, holder on trust, lay clerk, receiver, caretaker of a mosque, trustee | |
| kayyum ve bu gibi kimselerin sorumluluklarına kefalet eden kefil: | bail absolute | |
| kayyum için emanet olarak muhafaza etme: | custody held for trustee | |
| kayyum tayin olunmak için başvuruda bulunmak: | [fiil] to make application for receivership | |
| kayyum tayini: | appointment of a trustee, term of a trustee | |
| kayyum görevi gören şirket: | corporation acting as trustee | |
| kayyum rehin hakkı: | factor's lien | |
| kayyum sorumluluğu: | liability of a trustee | |
| kayyum tayin etmek: | [fiil] to application a trustee | |
| kayyum elindeki arazi: | trust territory | |
| kayyum ibra etme emri: | order discharging a trustee |
[ son aranan 10 kelime: over and above | okşamak | yönetim kurulu üyeleri ve yöneticiler için sorumluluk sigortası | jovial | april fools' day | broom | her biri ayrı olarak | ış seyahatine çıkıyorum. | to devolve work on a subordinate | kayyum ]