TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| kazanma: | winning, win, obtainment, gaining, earning, achievement, acquirement, acquisition, attainment |
| kazanma umudu olmamak: | [fiil] to not to have a show of winning |
| kazanma umudu olmadığı halde seçim kampanyasına katılmak: | [fiil] to running for the exercise |
| kazanma ihtimali az şey: | long shot |
| kazanma şansı: | look in |
| kazanma şansı az bahse girmek: | take the odds |
| kazanma şansı çok bahse girmek: | lay the odds |
| kazanma şansı: | chance of profit, chance of winning, odds, show of winning |
| kazanma şansı olmamak: | [fiil] to have no case |
| kazanma şansı olmayan: | unlikely to win |
| kazanma şansı olan aday: | available candidate |