TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| kendinden çok söz etme: | egotism |
| kendinden bahsetme: | self expression |
| kendinden bekleneni yapmak: | do one's bit |
| kendinden çok emin: | overconfident, self assertive, cocky, cocksure, presuming, presumptuous |
| kendinden çok emin olmak: | think one is the cat's pyjamas, think one is the cat's whiskers |
| kendinden çok genç biriyle evlenen kimse: | baby snatcher |
| kendinden utanmalısın: | you ought to be ashamed of yourself |
| kendinden geçirtmek: | [fiil] to enrapture |
| kendinden aşırı emin: | cocksure |
| kendinden geçme: | abandon, blackout, Ecstasy, frenzy, rapture, stupor, transport |