| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| kişinin: | ministerial act | |
| kişinin kız kardeşini öldürmesi: | sororicide | |
| kişinin kendi imzasını tanıdığına dair beyanı: | acknowledgement | |
| kişinin kendini derslerine vermesi: | application oneself to one's studies | |
| kişinin taşınır mallarda aynı zamanda bunların işgalinde yegâne ve münhasır hakkı olduğu mal: | absolute property | |
| kişinin bakmakla yükümlü olduğu kimselerle çocuklarına yapılan zam: | increase for dependants | |
| kişinin fiziksel ve zihinsel durumunu etkilediğine inanılan yaşam döngüsünün düzenli olarak artışı ya da azalışı: | biorhythm | |
| kişinin en güçlü tarafı: | forte | |
| kişinin almaktan vazgeçtiği bir şeyin maliyeti: | opportunity costs | |
| kişinin ayrıntılı tarifi: | (US) descriptive signalement | |
| kişinin karısı: | better half, old women |
[ son aranan 10 kelime: garajda sigara içmek yasaktır | riches | goril | toplam gelir | motorlu taşıtlar vergisi | hırdavatçı | bedava gezi | meraklı olmak | fark etmiş olduğu varsayılmak | kişinin ]