TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
kurşun: | plumbic | |
kurşun: | bullet, lead, projectile, Saturn | |
kurşun: | plumbo | |
kurşun geçirmez: | bulletproof | |
kurşun ile ilgili: | saturnine | |
kurşun kalem rica ediyorum.: | I would like a pencil. | |
kurşun oleat: | ||
kurşun iyodür: | ||
kurşun kalemle çizilmiş şema: | pencil sketch | |
kurşun gibi maddelerin buğusundan oluşan toz: | fume | |
kurşun kalem: | pencil, lead pencil, black lead | |
kurşun kalemle işaret koymak: | [fiil] to work sth in pencil | |
kurşun levha: | sheet-lead, strips of lead |