TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
living: | [isim] hayat, yaşam, yaşama, geçim, oturma, papazlık makamı | |
living: | [sıfat] yaşayan, sağ, canlı, güncel, hayat | |
living being: | [isim] canlı, canlı varlık | |
living beings: | canlılar | |
living conditions: | hayat şartları, yaşam koşulları | |
living room: | oturma odası, salon | |
living causes: | [isim] şimdiki gerçek nedenler | |
living habits: | [isim] yaşam alışkanlıkları | |
living allowance: | nafaka | |
living in a dream world: | hayalperest | |
living costs: | [isim] geçim masrafları | |
living heirs: | [isim] sağ mirasçılar |