| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| marine: | [isim] denizcilik, deniz kuvvetleri | |
| marine: | [sıfat] deniz, denize ait | |
| marine radar: | deniz radari | |
| marine telephone: | deniz telefonu | |
| marine researcher: | deniz araştırmacısı | |
| marine engineering: | gemi mühendisliği, gemi makineleri işletme mühendisliği | |
| marine cable: | [isim] deniz kablosu | |
| marine chart: | [isim] deniz haritası | |
| marine fork: | [isim] deniz çatalı | |
| marine map: | [isim] deniz haritası | |
| marine accident: | [isim] deniz kazası | |
| marine biologist: | [isim] deniz biyologu |
[ son aranan 10 kelime: içermek | bir şirketin rakiplerine karşı avantajlı durumda olmasını sağlayan etmenler | yaşlı kadın | to describe sb as a doctor | association agreements | would you believe it | kargı | seriously wounded | lua | marine ]