TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
mavi: | blue | |
mavi baştankara: | tomtit | |
mavi bir şey arıyorum.: | I'm looking for something in blue. | |
mavi gök: | azure | |
mavi bebek: | blue baby | |
mavi bebek bezi hastalığı: | blue diaper syndrome | |
mavi boncuk: | blue bead | |
mavi kâğıt üzerine beyaz çizgilerle kopya çıkartmak: | [fiil] to blue print | |
mavi kırmızı sancakların ya da yat kulübü forsunun çekilmesi için resmen verilen yetki: | admiralty warrant | |
mavi yakalı: | blue-collar worker | |
mavi yakalılar: | lunch- bucket |