TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| measure: | [isim] ölçü, miktar, ölçüm, ölçek, oran, had, vezin, önlem, tedbir |
| measure: | [fiil] ölçmek, tartmak, ölçüsünü almak, süzmek, dikkatle bakmak, ayarlamak |
| measure off: | boyunu ölçmek |
| measure out: | ölçüp ayırmak |
| measure swords: | boy ölçüşmek, kılıçla çarpışmak |
| measure of care: | bakım derecesi |
| measure scale: | miyar |
| measure of assistance: | [isim] yardım önlemleri |
| measure of conciliation: | [isim] s uzlaşma yolları |
| measure of pressing urgency: | acil önlem |
| measure of retaliation: | misilleme önlemi |
| measure of control: | [isim] s kontrol tedbirleri |