| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| metal: | metal, any of several solid mineral elements (such as gold, silver, copper, etc.) that are malleable under heat or pressure and can conduct heat and electricity, element yielding positively charged ions in watery solutions of its salts | |
| metâl: | metal | |
| metal işi: | metalwork | |
| metal kesme makası: | shears | |
| metal levhayı kimyasal madde ya da elektroliz ile yakarak baskı klişesi hazırlamak: | [fiil] to etch | |
| metal levhalar ile kaplamak: | [fiil] to plate | |
| metal para: | hard cash | |
| metal standardı: | metallic standard | |
| metal gövdeli iri davul: | kettledrum | |
| metal klişe: | metal block | |
| metal matbaa harfinin baskı yapan ön yüzü: | face | |
| metal tavanı sökülüp takılabilen otomobil: | hardtop |
[ son aranan 10 kelime: ağzını açmama | can atmak | undeserving | sanayii işi | kumanda köprüsü | eski bir tanıdığı tanımak | vurdumduymazlık | to make sth fit into a container of place | yanakları kıpkırmızı olmak | metal ]