TELAFFUZKELİMEANLAM
miras:inherited
miras:inheritance, heritage, legacy, bequest, estate, heirdom, heirship
miras almak:inherit
miras beklemek:wait for a dead man's shoes
miras beklentisi olan kimse:expectant
miras avcısı:legacy hunter, legacy monger
miras bakımından belirli şahıslara bırakılan ve üzerinde yalnız intifa hakkının tesisi caiz olan arazi:settled land
miras kalacağını bekleyerek ona göre davranmak:[fiil]  to reckon on an inheritance
miras kalacağını ümit ederek ona göre davranmak:[fiil]  to reckon on an inheritance
miras bırakmak:hand down, legate, bequeath, portion
miras payı:portion of inheritance, hereditary share
miras borcu:ancestral debt



[ son aranan 10 kelime: bir sözleşmenin koşullarına uymak | spider catcher | videotape recording | caddenin yukarısına doğru | washboard | bırakılan | weld-head | staff only | data protection | miras ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0084