| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| money: | [isim] mangır, para, nakit, tıkır [arg.] | |
| money that is no longer current: | artık geçmez para | |
| money difficulties: | [isim] para darlıkları | |
| money transfers: | [isim] para havaleleri | |
| money concerns: | [isim] para işleri | |
| money exchange: | para bozdurma | |
| money for jam: | kolay para, kolay şey, havadan gelen şey | |
| money for old rope: | kolay para | |
| money grubber: | [isim] paragöz | |
| money doesn't grow on trees: | ağaçlarda para yetişmez, para kazanmak kolay değildir anlamına deyim | |
| money substitute: | [isim] para benzerleri |
[ son aranan 10 kelime: olmadık sorularla herkesi güç durumda bırakan çocuk | twitter | çevre işleri müdürlüğü onayı | to get one's travelling expenses | orıon | propepsin | slumping | bekçi kulübesi | birden şaşırtmak | money ]