TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| muayyen: | definite, determinate, fixed, given, liquidated, particular, specific, stated, set, determined |
| muayyen bir mahkeme tarafından bakılması ve incelenmesi kabil olan: | cognizable |
| muayyen mal vasiyeti: | specific bequest, specific legacy |
| muayyen bir maksada para ayırmak: | [fiil] to appropriate a payment |
| muayyen bir zümreye uygulanmayıp: | jus commune (in latin) |
| muayyen mal vasiyetinıtahsis etmek: | [fiil] to admeasure a legacy |
| muayyen mal vasiyetini tahsis etmek: | [fiil] to admeasure a legacy |
| muayyen müddetli veya muvakkat ayni hak: | leasehold estate |
| muayyen bir süre içinde kabili rücu vasiyet: | ambulatory will |
| muayyen bir şartın tahakkukunda feshedilebilir: | defeasible |
| muayyen bir şahsa karşı kabil-i dermeyan olan hak: | jus in personam (in latin) |