| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| normal: | [isim] normal, standart, dikey doğru | |
| normal: | [sıfat] normal, olağan, tipik, ortalama, dik açılı, dikey | |
| normal: | Herhangi bir şekilde (yapı, görünüş, işlev v.s.) anormallik göstermeyen, tabii, normal. | |
| normal: | normal | |
| normal: | olagan, normal dikgen | |
| normal return: | normal faiz miktarı | |
| normal frequency curve: | normal sıklık eğrisi, istatistiksel analizde aritmetik ortalama, mod ve medyan değerlerinin benzer ya da birbirine çok yakın olduğu durumdaki değerlerin dağılım biçimi | |
| normal channels: | [isim] normal yollar | |
| normal operations: | [isim] normal işlemler | |
| normal run of things: | işlerin normal gidişatı | |
| normal deviation: | normal sapma | |
| normal worker: | normal işçi | |
| normal good: | normal mal, gelirin artması ile birlikte kendisine olan salt talebin arttığı mal | |
| normal goods: | [isim] normal mallar |
[ son aranan 10 kelime: ayarlanmış | went to the wall | pastörella | duvar kâğıdı ustası | toplantı da kaç kişi var | to feel washed out | lean back | gate fastener | enerjik kişi | normal ]