TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| objective: | [isim] objektif, mercek, nesne, ismin i hali, hedef, amaç, erek |
| objective: | [sıfat] objektif, tarafsız, nesnel, amaçlanan, hedeflenen |
| objective: | amaç |
| objective: | 1. Duyulur, hissedilir, idrak edilir; 2. Başkaları tarafından müşahede edilir; 3. Mikroskobun objektifi (adesesi). |
| objective: | objektif |
| objective budgeting: | nesnel bütçeleme, harcamaların saptanmış hedeflere göre ayrılması, harcamaların saptanmış hedefe göre ayrılması |
| objective criteria: | [isim] objektif kriterler |
| objective method: | tümevarımsal yöntem |
| objective elements of the crime: | [isim] suçun maddi unsurları |
| objective impossibility: | [isim] kusursuz imkansızlık |
| objective law: | afaki hukuk |
| objective point: | (askerlik) harekâtın hedefi, harekâtın hedefi |
| objective value: | gerçek değer (malın açık piyasa ekonomisine göre oluşan değeri |
| objective selling: | nesnel satış, anında satışın her zaman mümkün olmadığı durumlarda, belirli hedeflere yönelik satış yapılması |
| objective value of education: | eğitimin nesnel değeri |