TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| offer: | [isim] teklif, öneri, sunum, arz, satışa çıkarma, adak, bağış, sunma |
| offer: | [fiil] teklif etmek, sunmak, ikram etmek, vermek, arzetmek, bildirmek, açmak (savaş), ortaya çıkmak, adamak |
| offer an excuse: | özür dilemek, mazeret göstermek |
| offer resistance: | karşı koymak, dayanmak, direnmek |
| offer of help: | yardım teklifi |
| offer of suretyship: | kefalet teklifi |
| offer for suretyship: | kefalet teklifi |
| offer of assistance: | yardım teklifi |
| offer of compromise: | uzlaşma teklifi |
| offer to resign: | istifa teklifi |
| offer made to the world at large: | ilan suretiyle teklif |
| offer to buy: | satın alma teklifi |