TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| once: | [zarf] bir kere, bir defa, bir zamanlar, eskiden |
| once: | [bağlaç] hemen, olur olmaz |
| once: | [isim] bir kere |
| once bitten twice shy: | ağzı sütten yanmak an yoğurdu üfleyerek yer |
| once a week: | haftada bir |
| once again: | bir daha, bir kez daha |
| once upon a time: | bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar |
| once in a while: | arada bir, ara sıra, nadiren |
| once in a blue moon: | kırk yılda bir |
| once more: | bir daha |
| once and for all: | son olarak |
| once over: | üstünkörü inceleme, şöyle bir göz atma, çaktırmadan bakma, çabucak düzeltme |
| once in a lifetime: | hayatta bir kere, kırk yılda bir |