TELAFFUZKELİMEANLAM
ordinary:[sıfat]  bayağı, sıradan, alelâde, tipik, olağan, normal, alışılagelmiş, adi
ordinary:[isim]  alışılmış şey, olağan şey, yetkili makam, orta halli yemek [brit.], lokanta [brit.], değişmez kurallar (katolik kilisesi)
ordinary care:günlük ilgi ve dikkat
ordinary differential equation:bayagi turevsel denklem
ordinary seaman:[isim]  acemi tayfa
ordinary dangers incident to employment:[isim]  işin normal seyri içinde yer alması olası tehlikeler
ordinary job:sıradan iş
ordinary courts:[isim]  adli yargı
ordinary general meeting of shareholders:[isim]  olağan genel kurul
ordinary debts:[isim]  teminatsız borçlar
ordinary a:asli hissedar
ordinary assets:[isim]  alelade aktifler



[ son aranan 10 kelime: ev sahibi hükümet | auditor | interrupt handler | tight fisted | beyazlamak | to lay a out printed page | bir sorunun esası | morphogen | to bore sb to death with a lot of talk | ordinary ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0036