TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| outside: | [isim] dış, dışarı, en fazla miktar, ileri uç bölgesi (saha) |
| outside: | [sıfat] dış, dışarıda, harici, dışarıdaki, dış kaynaklı, en çok, maksimum |
| outside: | [zarf] dışarıya, dışarıda, dışında, dıştan, haricen, açık havada |
| outside: | [edat] dışında, dışına, ötesine, den başka |
| outside measurements: | [isim] dış ölçüler |
| outside capital: | dış kaynaklı sermaye, yabancı sermaye |
| outside countries: | [isim] (AT) üçüncü ülkeler |
| outside activities: | [isim] dış etkinlikler, normal işin dışında yapılan ticari faaliyetler |
| outside influences: | [isim] dış etkiler |
| outside world: | dış dünya |
| outside one's official functions: | resmi görevleri dışında |
| outside research expenses: | [isim] dışarıya yaptırılan araştırma giderleri, dış arıya yaptırılan araştırma giderleri |
| outside plant: | [isim] erişim şebekesi |
| outside s e c: | [isim] (US) resmen kote edilmemiş kıymetli kâğıtlar |