TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| paralel: | parallel, collateral, equidistant |
| paralel: | parallel, latitude |
| paralel bağlamak (elek.): | shunt |
| paralel çizgi: | parallel |
| paralel devre: | shunt |
| paralel kenar: | rhomboid |
| paralel çapraz çizgiler: | [isim] cross hatching |
| paralel olarak: | in parallel |
| paralel olarak dizmek: | echelon |
| paralel işgücü (işverenlerle çalışanların aralarında anlaşmaları sonucu hükümetin bilgisi dışındaki kaçak çalışma yöntemi: | parallel labour |
| paralel kur (birbirinden ayrı iki kurun uygulandıği piyasalarda resmi olmayan kur: | parallel rate of exchange |
| paralel bağlanmış: | in multiple |