TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| parasız: | without money, penniless, moneyless, cashless, fortuneless, gratis, impecunious, free, complimentary |
| parasız: | free |
| parasız yemek yemek: | [fiil] to grab for nix |
| parasız bırakmak: | clean out |
| parasız kalmak: | be in queer street |
| parasız okul: | free school |
| parasız ekmek veya yemek almak için kuyruk: | bread line |
| parasız kalmış: | stranded |
| parasız pulsuz: | barehanded, utterly penniless |
| parasız pulsuz kalmak: | [fiil] to be reduced to charity, to get aground |
| parasız pulsuz bırakılmak: | [fiil] to be left unprovided |
| parasız nüsha: | gratis copy |