TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| peaceful: | [sıfat] sakin, huzurlu, uysal, barışsever |
| peaceful keeping force: | barış gücü |
| peaceful uses: | barışçıl amaçlı kullanım |
| peaceful use of atomic enery: | atom enerjisinin barışçı barışçıl amaçlar için kullanılması |
| peaceful evening: | sakin akşam |
| peaceful solution: | barışçıl çözüm |
| peaceful changes: | [isim] barışçıl değişiklikler |
| peaceful policy: | [isim] barış politikası |
| peaceful death: | sulh ve sükûn içinde ölüm |
| peaceful change: | barışçıl değişiklikler, barış içinde yer alan değişiklik |
| peaceful nation: | barışsever millet |