TELAFFUZKELİMEANLAM
peak:[sıfat]  zirve, uç, tepe, en yoğun olan
peak:[isim]  zirve, doruk, tepe, şapka siperi, tepe noktası, en yoğun olduğu durum
peak:[fiil]  zayıflamak, doruğa ulaşmak
peak:pik,tepe,tepe noktası
peak:doruk, tepe
peak sharing:arz ve talebi dengeleme
peak prosperity:yüksek konjonktür
peak time:en yoğun zaman, en işlek saatler
peak load:azami yuk, doruk yuk
peak density:kalabalık bir dönemde turistik bir alanda konaklama yaptırılan insan sayısı
peak in the first quarter:ilk üç aylık dönem içindeki erişilen doruk
peak investment:yatırımın en yüksek olduğu dönem
peak period:[isim]  işten çıkış saatleri



[ son aranan 10 kelime: improvisation | ice cap | | inventory turnover ratio | slide down | görünmez el | tenis oynamaktan olan kol ağrısı | gülle atıcı | boşaltma musluğu | peak ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0046