TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| People: | [isim] halk, insanlar, eller, ulus, millet, aile fertleri, herkes, elalem |
| people: | [fiil] insan yerleştirmek |
| people of that ilk: | bu tip insanlar, böyle tipler |
| people descended from a common ancestor: | soy |
| people from provinces: | taşra halkı |
| people from the provinces: | taşra halkı |
| people are innocent until proven guilty: | suçu kanıtlamaknıncaya kadar herkes suçsuzdur |
| people down the ladder: | ast durumda olanlar |
| people pollution: | çok sayıda ziyaretçilerle olanakların zorlaması sonucu turistik bir alanın bozulması |
| people you may know: | muhtemelen tanıdığınız insanlar |
| people of all persuasions: | [isim] her din ve mezhepten kişiler |
| people who are on familiar terms: | senlibenli |