| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| petrol: | oilbearing | |
| petrol: | oil, petroleum, rock oil, fossil oil | |
| petrol kulesi: | oil rig | |
| petrol kuyusu açma işinde kullanılan makine takımını tutan iskele: | derrick | |
| petrol boru hattı: | pipe line | |
| petrol bulma: | strike | |
| petrol bulmak: | strike oil | |
| petrol zengini ülkelerin mali ya da politik gücü: | petropower | |
| petrol çıkması: | oil occurrence | |
| petrol israfı: | petroleum waste | |
| petrol bulunması: | oil discovery | |
| petrol veya başka maden bulunması: | strike |
[ son aranan 10 kelime: duygusal farklılık | ballet dancer | fahri hemşerilik veya üyelik sıfatı | bir kalemi bir hesaba geçirmek | spectroscopy | gnat | business getting | to take a recess | odd even pricing | petrol ]