TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| petty: | [sıfat] küçük, ufak, ufak tefek, önemsiz, aşağılık, dar kafalı |
| petty bourgeoisie: | küçük burjuvazi |
| petty bourgois: | küçük burjuvaziye ait |
| petty cash: | masraf kasası, küçük kasa |
| petty crime: | küçük suç |
| petty faults: | [isim] önemsiz hatalar |
| petty regulations: | [isim] dar görüşlü kurallar |
| petty sessions: | (Br) sulh hâkimi önünde yapılan duruşma, asayişi ihlal eden önemsiz suçlara ve kabahatlere bakmaya yetkili ceza mahkemesi |
| petty journal: | müsvedde |
| petty amounts: | [isim] önemsiz meblağlar |
| petty cashbook: | küçük kasa defteri |