TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| pick: | [isim] kazma, kürdan, seçme, seçenek, hasat, toplanan ürün miktarı, burun karıştırma |
| pick: | [fiil] toplamak, koparmak, yolmak, ayıklamak, didiklemek, karıştırmak (burun), kemirmek, seçip almak, seçmek, küçük küçük yemek, gagası ile toplamak, delmek, kazmak, çapalamak, sivri bir şeyle açmak (kilit vb.), yankesicilik yapmak, çekiştirmek |
| pick up: | toplamak, toparlamak, yerden kaldırmak, almak, arabaya almak, arabayla almak, kaldırmak, adam seçmek (oyun), tutuklamak, algılamak, kavramak, kafası almak, toparlanmak, iyileşmek, dostluk kurmak, hızlanmak, hız kazanmak, kazmak |
| pick up a language: | dil öğrenmek, yabancı dili kapmak |
| pick up a livehood: | hayatını oradan buradan kazanmak |
| pick up one's strenght: | toparlanmak |
| pick up one's strength: | kuvvetlenmek |
| pick a back: | omzunda, sırtında |
| pick a quarrel: | kavga çıkarmak, aranmak |
| pick a quarrel with smb: | kavga çıkarmak |
| pick on: | dadanmak, sataşmak, uğraşmak (biriyle), kusur bulmak |
| pick out: | seçmek, ayırmak, ayırt etmek, anlamak, ortaya çıkarmak, dinleyip notalamaya çalışmak |