TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| pipe: | [isim] boru, pipo, kaval, düdük, baca, cıvıltı, kuş sesi, şarkı söyleyen ses, nefes borusu, dev şarap fıçısı (yakl. 400 lt.) |
| pipe: | [fiil] boru ile taşımak, boru hattından sevketmek, boru çalmak, kaval çalmak, düdük çalmak, ıslık çalmak, hopârlörle duyurmak, ince sesle söylemek, şeritle süslemek, sutaşı geçirmek |
| pipe bowl: | lüle |
| pipe break: | boru kırılması |
| pipe burst: | boru patlaması |
| pipe (at a fountain) from which water continuously flows: | maslak |
| pipe line: | boru hattı, petrol boru hattı, gizli haberalma hattı, edinme yolu, geçim kaynağı |
| pipe joints: | [isim] boru eklem yerleri |
| pipe of supply: | besleme borusu |
| pipe flange: | boru bileziği |
| pipe cleaner: | pipo temizleyici tel |
| pipe fitter: | boru tesisatçısı, tesisatçı |