TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
pride: | [isim] gurur, kibirlilik, ağalık, azamet, övünç, iftihar, haysiyet, kıvanç, övünç kaynağı, izzetinefis, onur, şeref, kibir, kendini beğenmişlik, tafra, gösteriş, ihtişam, en parlak zaman, aslan sürüsü | |
pride of place: | en yüksek mevki, tepe mevki | |
pride oneself: | gurur duymak, iftihar etmek, övünç duymak, övünmek (ile) | |
pride oneself on: | gurur duymak, övünmek | |
pride will have goes before a fall: | gururun sonu düşüştür |