| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| prone: | [sıfat] yüzükoyun, başaşağı, yokuş aşağı, eğimli, meyilli, yatkın | |
| prone: | 1. Yüzü koyun yatmış; 2. El ayası aşağı dönük olan. | |
| prone: | pron | |
| prone to accidents: | sık sık kaza geçiren | |
| prone position: | yüzükoyun pozisyon | |
| prone to crisis: | krize eğilimli | |
| prone to a disease: | hastalığa tutulmaya eğilimli | |
| prone to a superstition: | boş inançlara eğilimli |
[ son aranan 10 kelime: quadrantıc | çok yiyerek birini mahvetmek | appetite | appraisal fee | to receive thorough instruction in english | tanıt | çökük | anyway | bas bas bağırmak | prone ]