TELAFFUZKELİMEANLAM
proof:[isim]  kanıt, delil, ispat, sağlama, kanıtlama, ispat etme, senet, deneme, prova, alkol derecesi
proof:[fiil]  dayanıklı hale getirmek, geçirmez biçimde yapmak
proof:[sıfat]  geçirmez, dayanıklı, emin
proof:kanıt
proof:tanit
proof beyond resonable doubt:kati surette ispat
proof against bribes corruption:rüşvete karşı boyun eğmeme
proof reader:düzeltmen, musahhih
proof against bullets:mermi işlememe
proof puller:bayrak indiren kimse
proof reading:metin düzeltme, prova okuma
proof correction:dizgi metni düzeltme
proof of preferential origin:tercihli menşe kanıtı
proof of ability:ehliyet belgesi
proof of nationality:milliyetini gösteren belge



[ son aranan 10 kelime: drawn from | evliliğe zorlama | erişim süresi | solitude | en uygun para miktarı | geared to export | hamburger | tüketiciye yönelik yayınlar | herkesle arkadaş olmak | proof ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0019