TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| provision: | [isim] sağlama, hazırlık, önlem, hüküm, kanun hükmü, koşul, yargı, karşılık, yedek akçe |
| provision: | [fiil] sağlamak, karşılamak |
| Provision for Other Current Assets (-): | Diğer Dönen Varlıklar Karşılığı (-) |
| provision for replacement of inventories: | (US) stok yenileme karşılığı |
| provision of information for credit purposes: | kredi vermek amacıyla bilgi edinme |
| provision for loan losses: | [isim] kredi zararları karşılığı |
| provision for depletion: | tükenen yeraltı kaynakları için amortisman ayırma |
| provision to the contrary: | aksine bir hüküm, aksine bir hüküm kmü |
| provision for doubtful accounts: | (Br) şüpheli alacaklar karşılığı |
| provision for obsolescence: | [isim] yürürlükten kalkma hükümleri |
| provision room: | [isim] erzak odası |
| provision for impairment: | [isim] değer düşüklüğü karşılığı |