İngilizce > Türkçe
Türkçe > İngilizce
TELAFFUZ
KELİME
ANLAM
play
pause
pushing:
[sıfat]
iten, itici, girişken, atak, becerikli, pişkin, sırnaşık, yüzsüz
pushing:
[isim]
itme, itiş
pushing forward:
ilerletme
pushing up the daisies:
öbür dünyayı boylamış olmak, ölmüş olmak
[
son aranan 10 kelime:
write enable notch
|
freebie
|
participating share
|
movable church feasts
|
küçülmek
|
... bünyesinde
|
fren lambaları
|
storage room
|
underskirt
|
pushing
]
cümle çeviri
/
sözlük
/
kullanım şartları
/
bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır.
0.0019