TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| question: | [isim] soru, sorun, mesele, problem, söz konusu, kuşku, şüphe, bilinmez, sorgu, soruşturma, tahkikat |
| question: | [fiil] sorgulamak, sorular sormak, soru sormak, kuşkulanmak, şüphe etmek, sorguya çekmek |
| question: | soru |
| question mark: | soru işareti |
| question master: | yarışma programı sunucusu, soruları soran kimse [radyo, tv] |
| question of guilty or not guilty: | suçlu olup olmama sorunu |
| question form: | [isim] soru formüleri |
| question apprenticeship: | çıraklık sorunu |
| question of apprenticeship: | çıraklık sorunu |
| question of time: | zaman sorunu |
| question of substance: | anlam sorunu |
| question from the floor: | dinleyicilerden gelen soru |
| question of fact: | maddi sorun |