TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| quick: | [isim] canlı, tırnak altındaki hassas et, can alıcı nokta, can evi, öz, civa [amer.] |
| quick: | [sıfat] çabuk, hızla, hızlı, şipşak, seri, tez, atik, hazır, kıvrak, keskin, süratli, hassas, canlı, yaşayan, hayat dolu, alevli (ateş), sıcak (ocak), madenli |
| quick: | [zarf] çabucak, hızla |
| quick: | 1. çabuk; 2. canlı, diri, zinde, sıhhatli; 3. Gebe, hamile, 4. Özellikle tırnaklar altındaki hassas et. |
| quick action: | çabuk, hızlı |
| quick time: | yürüyüş hızı (İng. ordu), hızlı tempo [ask.] |
| quick lime: | sönmemiş kireç |
| quick tempered: | çabuk öfkelenen |
| quick witted: | zeki, kıvrak zekâlı, hazırcevap, cin gibi |
| quick fire: | seri ateşli |
| quick of belief: | çabuk inanır |
| quick growth: | çabuk büyüme |
| quick frozen food: | derin dondurulmuş yiyecek |
| quick ear: | işitme duyusu keskin |