TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| rate: | [isim] oran, kur, rayiç, değer, ücret, bedel, posta ücreti, derece, sınıf, emlâk vergisi (İng.), belediye vergisi (İng.) |
| rate: | [fiil] değer biçmek, sınıflandırmak, fiyat belirlemek, saymak, addetmek, olarak görmek, layık olmak, hak etmek, sayılmak, azarlamak, fırça atmak |
| rate: | hız |
| rate: | Hız, sür'at, oran, bir olayın belli bir zaman süresi içindeki oluş hızı veya görülüş sıklığı. |
| rate: | esdeger bit hizi |
| rate someone's fortune at $ 400 , 000 per annum: | birinin servetini 400 |
| rate asked: | (borsa) satış fiyatı |
| rate aided: | belediyeden sübvansiyon almış |
| rate of capacity utilisation: | kapasite kullanım oranı |
| rate deregulation: | ücret tarifesinin serbest bırakılması |
| rate of substitution: | ikame oranı |
| rate agreements: | fiyat anlaşması |
| rate of assessment: | vergi oranı |
| rate of engine: | motor gücü |
| rate of exchance: | kur |