TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
sıkıntılı: | troubled, distressed, annoying, troublesome, uneasy, troublous, unrestful, gruelling, grueling, constrained, cornered, dismal, dreary, gray, grey, weighty | |
sıkıntılı bakış: | gloom | |
sıkıntılı dönem: | downswing, downturn | |
sıkıntılı olmak: | be in a hole | |
sıkıntılı bir görev yapmaktan ötürü ödenen duygusal bedel: | psychic cost | |
sıkıntılı şey: | trouble |