TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
saving: | başka, dışında, haricinde, den başka | |
saving: | [isim] kurtarma, kazandırma, birikim, tasarruf | |
saving: | [sıfat] kurtaran, kurtarıcı, kazandırıcı, tutumlu, durumu kurtaran, durumu idare eden, kısıtlayıcı | |
saving: | tasarruf | |
saving measures: | [isim] tasarruf önlemleri | |
saving way: | tasarruf yöntemi | |
saving clause: | [isim] birşeyi kapsam dışı bırakan hüküm | |
saving bank: | [isim] tasarruf bankası | |
saving bond: | [isim] tasarruf bonosu, (Br) tasarruf bonosu, (US) sekiz-on yıl vadeli tasarruf bonoları |