TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| say: | [isim] söz, laf, son söz |
| say: | [fiil] söylemek, demek, etmek (dua), okumak (dua), bildirmek, tekrarlamak, farzetmek, varsaymak |
| say a mouthful: | yerinde lâf etmek |
| say ditto: | tasdiklemek |
| say hello: | selam söylemek, selam vermek |
| say that again, please: | tekrar edin lütfen. |
| say and unsay: | bir evet |
| say that once more please: | lütfen bir daha tekrarlar mısınız |
| say so: | düşünce, kişisel düşünce, şahsi görüş, iddia |
| say the rosary: | tespih çekip dua etmek |
| say the word: | emretmek |
| say one million: | yalnız bir milyon |