TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
seni: | you, thee | |
seni burada indirmek reyim: | I'll drop you here | |
seni seviyorum: | I love you | |
seni gidi seni: | You little pickle | |
seni ilgilendirmez: | none of your business | |
seni saat 5'te alırım.: | I'll pick you up at 5 o'clock. | |
seni yaramaz seni: | You little pickle | |
seni bu işi yaparken yakalarsam: | If I catch you doing that | |
seni hırsız sandım: | I took you for a burglar | |
Seni ilgilendirmez.: | That doesn't concern you. |