TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| senior: | [isim] üst, büyük, yaşça büyük olan kimse, kıdemli kimse, son sınıf öğrencisi, baba |
| senior: | [sıfat] daha yaşlı, yaşça büyük, yaşlı, kıdemli, üst, son sınıfa ait |
| senior citizen: | [isim] yaşlı |
| senior citizen discount: | yaşlılar için indirim |
| senior citizens: | ihtiyarlar, yaşlılar |
| senior term: | üst dereceli atama |
| senior high school: | lise |
| senior executive: | [isim] üst düzey yönetici |
| senior executive officer: | (Br) üst düzey memur |
| senior executive position: | üst düzey mevki |
| senior equity: | [isim] tercihli hisse senetleri |
| senior accountant: | kıdemli muhasip |