| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| sense: | [isim] duyu, duygu, manâ, us, his, sezme, hissetme, sağduyu, algı, anlama, bilincinde olma, anlam, amaç, niyet, düşünce, kanı, eğilim, yön | |
| sense: | [fiil] hissetmek, algılamak, sezmek, farkında olmak, anlamak, duyarlı olmak | |
| sense: | His, duygu, duyu, sensus. | |
| sense: | anlam do¤rultu | |
| sense: | anlam do¤rultu | |
| sense of humour: | [isim] mizah duygusu, espri anlayışı | |
| sense (to): | duyumsamak | |
| sense of beauty: | güzellik anlayışı | |
| sense of direction: | yön kestirme yeteneği | |
| sense of duty: | görev anlayışı | |
| sense of hearing: | işitme duyusu | |
| sense of humor: | espri anlayışı, şakadan anlama | |
| sense of smell: | koklama duyusu | |
| sense of belonging: | bir yere ait olma duygusu | |
| sense of touch: | dokunma duyusu |
[ son aranan 10 kelime: necro | bir olay öncesi çalışmalar | ayrıcalık gözeten | the art of story telling | loco | shuffle the cards | to run down sb's character | vying | sonuc | sense ]