TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| shop: | [isim] dükkân, mağaza, işyeri, meslek, iş, kurum, kuruluş, okul, hapishane |
| shop: | [fiil] alışveriş etmek, alışverişe çıkmak, araştırmak, araştırma yapmak, hapse atmak, gammazlamak, ele vermek |
| shop around: | dükkânları dolaşmak, piyasa araştırması yapmak, piyasaya bakmak, araştırma yapmak (karar için) |
| shop assistant: | satıcı, tezgâhtar |
| shop committee: | iş komitesi |
| shop soiled: | dükkânda bayatlamış, dükkânda eskimiş |
| shop girl: | tezgâhtar kız |
| shop floor: | üretim bölümü, işçiler, çalışanlar |
| shop steward: | sendika temsilcisi, işçi temsilcisi, işyeri temsilcisi |
| shop master: | usta |
| shop breaking: | mağaza soygunu |
| shop lifter: | büyük mağazalardan öteberi çalan hırsız, dükkândan müşteri numarasıyla mal aşıran kişi, dükkândan mal aşıran kişi, mağaza hırsızı |