TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| short: | [isim] kısa metrajlı film, kısa devre, kontak, kasa açığı, kısa hece, kısa okunuşlu ünlü |
| short: | [sıfat] alçak, kısa, kısa kesilmiş, az, bodur, bücür, kısa boylu, özet, yetersiz, eksik, kestirme, kıt, tam olmayan, sert (içki), iyi pişmiş, gevrek, çıtır çıtır, hariç, kısa vadeli, çapaklı [met.] |
| short: | [zarf] eksik, aniden, birden, haricinde, dışında |
| short: | [fiil] kısa devre yaptırmak |
| short: | Kısa (boylu). |
| short wave: | kısa dalga |
| short story: | kısa hikâye |
| short term capital areas: | [isim] kısa vadeli yatırım bölgeleri |
| short rates: | [isim] indirilmiş fiyatlar |
| short term financing: | kısa vadeli finansman |
| short ap: | kısa cevap |
| short sleeved: | kısa kollu |
| short ton: | ton |
| short gun: | filinta |
| short term prison sentence: | kısa vadeli hapis cezası |