TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| show: | [isim] gösteri, şov, sergi, gösteriş; numara; sonuç; şans, fırsat; revü; iş; girişim, yapma; teşhir, sükse, başarı |
| show: | [fiil] dışa vurmak, göstermek, sergilemek, meydana çıkarmak, belirtmek, belli etmek, görünmek, ibraz etmek, belli olmak, gösterimde olmak, kendini göstermek, gösterilmek; renk vermek; sahnelemek; kanıtlamak, açıklamak delâlet etmek, öğretmek |
| show: | Doğum veya adette öncü olarak gelen kan, işaret. |
| show a leg: | yataktan kalkmak |
| show ability: | kendini göstermek, yapabileceğini göstermek |
| show up: | göstermek, ortaya çıkarmak, gözler önüne sermek, görünmek, çıkagelmek, gelivermek, ortaya çıkmak, belli olmak |
| show off: | caka satmak, gösteriş yapmak, hava atmak, fiyaka yapmak, havasına girmek, göstermek, gözler önüne sermek |
| show board: | [isim] ilan tahtası |
| show stopper: | çok alkışlanan bir gösteri, bir gösteride, temsilde, vb uzayan alkışlamalar ile kesilen sahne |
| show window: | vitrin, sergi |
| show biz: | eğlence sektörü, şov dünyası, sinemacılık, tiyatroculuk |
| show of strength: | [isim] güç gösterisi |
| show down: | karşıt görüşlerin çatışması |