TELAFFUZKELİMEANLAM
sight:[isim]  görme, görme yeteneği, görüş, göz, nazar, kanı, ibraz, görüntü, görünüş, görünüm, manzara, ümit, ihtimal, hal, nişangâh
sight:[fiil]  görmek, gözlemlemek, gözlemek, bakmak, nişan almak, hedeflemek, ibraz etmek (çek vb.)
sight:1. Görme; 2. Görüş kuvveti, görme yeteneği; 3. Gözün görebildiği mesafe, görme alanı.
sight:gorus
sight read:bakarak çalmak, bakarak söylemek
sight deposits:[isim]  ibrazında ödenen mevduatlar
sight draft:ibrazında ödenen poliçe, görüldüğünde ödenmesi gereken poliçe, görülmek düğünde ödenmesi gereken poliçe
sight of money:yığınla para
sight liabilities:[isim]  ibrazında ödenecek borçlar
sight free account:vadesiz serbest hesap



[ son aranan 10 kelime: vezne | haydut yatağı | arıtma sistemi | küçük dil ile ilgili | müşterilere ziyaret | timpano | creaming | sorting | geçer not | sight ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0025