TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| simple: | [isim] kocakarı ilacı |
| simple: | [sıfat] basit, sade ve basit, kolay, gösterişsiz, sade, yalın, saf, temiz kalpli, alçakgönüllü, kendi halinde, acemi, iradesiz, tam |
| simple: | yalın |
| simple: | 1. Basit, mürekkep olmayan; 2. İlaçlık ot veya kök; 3. Kocakarı ilacı, simplex. |
| simple tools: | [isim] basit aletler |
| simple efforts: | [isim] basit çabalar |
| simple present tense: | geniş zaman |
| simple equation: | basit denklem, birinci derece denklem |
| simple bond: | ipoteksiz senet, belirli bir meblağın belirli bir şahsa belirli bir vadede şartsız olarak ödenmesi vaadini içeren senet |
| simple bonus: | basit kâr payı, sigorta meblağının basit bir yüzdesi olarak ifade edilen kâr payı, basit, kâr payı (sigorta tutarının yüzdesi olarak ifade edilen kâr payı |
| simple call: | adi mükâleme |
| simple folks: | basit halk |
| simple assault: | adi taarruz |
| simple minded: | saf, kolay inanan, safdil, temiz kalpli, tecrübesiz, alçakgönüllü, kendi halinde |