| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| single: | [isim] tek, bir, bekâr, evlenmemiş kimse, tek gidiş bileti, tek kişilik oda, kırk beşlik plâk | |
| single: | [sıfat] tek, bir, tek bir, bekar, tek kişilik, yalnız, biricik, bir kerelik | |
| single: | tek | |
| single acting: | tek taraflı, tek yönlü | |
| single additional failure: | tek ilave arıza | |
| single handed: | tek başına, yalnız başına, yardımcısız olarak | |
| single out: | seçmek, ayırmak, belirlemek, birer birer almak | |
| single use goods: | [isim] dayanıksız tüketim malları | |
| single file: | tek sıra, tek sıra halinde | |
| single ticket: | tek yönlü bilet, (Br) yalnız gidiş bileti | |
| single proprietorship: | tek kişilik işletme, şahıs işletmesi, (US) özel şirket, (US) tek kişinin sahip olduğu firma | |
| single a: | tek hissedar | |
| single adultery: | [isim] yalnız biri evli olan bir kadınla bir erkeğin zinası |
[ son aranan 10 kelime: banka şube müdürü | dışarıda canlı yayın | emre konşimento | to make sb do what one says | given under my hand | kobelt's tubes | lord advocate | pharmaceutical products | tek temsilci | single ]