TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| sink: | [isim] lavabo, musluk taşı, pislik çukuru, çukur, batak, bataklık, lağım çukuru, yer kapağı [tiy.] |
| sink: | [fiil] batmak, gömülmek, saplanmak, basmak, çökmek, dalmak, işlemek, düşmek, inmek, azalmak, hafiflemek, alçalmak, kötüleşmek, fenalaşmak, durumu bozulmak, unutulmak, fakirleşmek, kırılmak, kafasına girmek, gömmek, batırmak, kazmak, yerleştirmek, düşürmek, az |
| sink: | alis noktasi, yutak |
| sink a well: | kuyu kazmak |
| sink in: | kafasına girmek, anlaşılmak, akıllarda yeretmek |
| sink into: | gömülmek, dalmak, kapılmak, düşmek, girmek (koma vb.), işlemek, içine işlemek, gömmek, sokmak |
| sink into a chair: | koltuğa gömülmek, sandâlyeye gömülmek |
| sink into oblivion: | unutulmak |
| sink into the grave: | toprağa verilmek, mezara gömülmek |