TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| sizi: | you |
| sızı: | ache, hurt, pain, dolor |
| sızı: | ache, pain, hurt, sting, discomfort, pang, prick, throe |
| sizi anneannem ile tanıştırabilir miyim: | May I introduce you to my grandmother |
| sizi bekleme listesine kayıt etmemi ister misiniz: | Would you like me to put you on our waiting list |
| sizi beklettiğim için özür dilerim.: | I am sorry to have kept you waiting. |
| sizi bir dakika rahatsız edebilir miyim: | May I bother you for a moment |
| sizi anlamıyorum: | i'm not i'm you |
| sizi ilgilendirmez: | it's no concern of yours |
| sizi gören cennetlik: | you are a sight for sore eyes |
| sizi tutmayalım: | let me not keep you, I mustn't keep you |